reklam

Manşet

KIZIMA MEKTUPLAR

Yazar Unknown 10 Nisan 2015 Cuma 0 yorum


Kızıma Mektuplar

Mektuplar, insanlık tarafından kullanıldıktan sonra güncel argümanlarıyla değiştirilip, dönmemek üzere iadesiz posta katarlarına yüklendi. Samimi duyguların ifade edildiği beyaz kâğıt parşömenler ellerimizden kayıp gitti. A-Z ye tuş sesleri, duyguların anlık değiştiği renkli ekranlara hapsetti insanları. Oysa biz özlem dolu, hasret yüklü, sevgi kokulu ve şefkat titrekli duyguları kaleme almak için saatlerce düşünüp, bembeyaz sayfanın önünde kalakalırdık. Yazdığımız mektuplar gerçek adres olan alıcının kalbinde karşılık buluyordu. Tüm içtenliğin gösterilmeye çalışıldığı kelime kelime kaleme alınan satırlar, okunmadan önce koklanıp bağra basılır; gözyaşlarıyla açılırdı. Dijital dünyamızda bugün insanın kendisini özel hissettirecek mektubun karşılığı yok. Günümüz sosyal medyasında yaşanmadan söylenen sözlerin takipçilerin kalbinde makes bulmadığı da aşikârdır.
Edebi kaygı taşımadan 2013 yılının soğuk kışla odalarından gelip içlerimizi ısıtacak; bir askerin küçük mektupları. Marla’ya Mektuplar yazarının dediği gibi ‘’insanların samimiyet kokan cümlelere de ihtiyacı var.’’ Şahitsiz vakitlerde kaleme alınan bu satırlarda, bir babanın kızına duyduğu hasretin soluklarını hissedeceksiniz. Bu mektuplarda Elif Şafak’ın kahramanlarının peşine takılacak bazen de Nazan Bekiroğlu’nun Nar ağacının altında bulacaksınız kendinizi, belki bazen de Vincevt Van Gogh resimlerinden izler bulacaksınız.
Ve böyle başlıyordu bir istiklal Harbi Mektubu ‘’Seher’im, seher vakti bülbüllerin nağmeleriyle mütelezziz olan ruhum birden seni arzuladı.’’ Şimdi ise ‘’Seher’’ isimli bir kız çocuğuna yazılarak devam ediyordu mektuplar.

Siz yeni uyanan seherde mektup yazmaya ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

RESİMLER

RESİMLER
Kelebeğin Rüyası